17 Haziran 2011 Cuma

Okullu oluyoruz!

Yazmayali ne cok oldu, degil mi?Ingilizce bloga agirlik verince burayi ihmal ettim ne yazik ki..
Bugunlerde hava yagmurlu ama genel olrak havalar guzel gitti. Cocuklar acik havada bol bol vakit gecirdiler. Kostular, oynadilar, tirtillarla oynadilar, sularin icinde zipladilar. Suya batirip cikardiklari fircayla duvari "boyadilar". (Bahce yoksa, balkon duvarini boyayabilirler. Gecen yaz Istanbul'da Defne cok egleniyrdu boyle)
Defne, Eylul'de okula basliyor. Evet, yanlis okumadiniz, burada cocuklar 4.5 yasinda okula basliyorlar. Kendi istediginiz 3 okulu secip muracat ediyorsunuz. Eve yakinlik,okulda baska bir kardesin olmasi, cocugun ozel egitime ihtiyac duymasi gibi cesitli kriterlere bakarak degerlendirme yapiliyor. Ocak ayinda basvurular kapanmisti, Nisan'da sonuclari ogrendik. Bizim ilk tercihimiz olan, evimize 5 dakika uzakliktaki iyi bir okula gidecek Defne. Cok sevindik. Gecen hafta toplanti icin okula gittim ilk kez. Genel olarak bir gunleri nasil geciyor, ne yiyip ne iciyorlar, ne giyiyorlar, sosyal aktiviteler neler, bilgilendirdiler bizi. 5 Temmuz'da da Defne'yle beraber gidecegiz, ilk defa gitmis ve okul ortamini gormus olacak.
Bu ilk yila "reception class" diyorlar, aslinda anaokulunun uzantisi gibi. Ama burada (ya da bizim oturdugumuz sehirde bu sekilde) anaokullari, genelde gunde 3 saat oluyor, sabahtan veya ogleden sonra. Defne, su an ogleden sonra gidiyor. Okula baslayinca sabah 8.30da okulda olmamiz gerekecek. 5 yasina kadar part time ya da full time devam edebiliyorlar. Okula alisana kadar part time secmek isteyen olursa, onlar 13.30da cikiyorlar. Digerleri 15.30da. Bu yastaki bir cocuk icin cok uzun geliyor bana ama, bakalim..
Uc bes ay sonra uniforma utuluyor olacagima inanamiyorum! Diger Avrupa ulkelerinin aksine burda uniforma giyiyor cocuklar. Zaten uniforma genel olarak yaygin bir sey burada, bankalarda calisanlar da uniforma giyiyorlar.
Bu arada, Defne kendi kendine okumayi ogrendi. Yilin basindan beri cok ilgi gosteriyordu harflere, yazi yazmaya. Gordugu kelimeleri yazmaya, okumaya calisiyordu. Ona Montessori'de kullanilan harflerden almistim. Onlarla oynuyor, biz kitap okurken kelimeleri takip ediyor, burada ne yaziyor diye soruyordu. Onun disinda hic bir sekilde caba sarf etmedik okumayi ogrensin diye. Onceleri gore gore ezberledigi seyleri okuyordu, bize de pek okuyor gibi gelmiyordu :) Sonra yolda yururken levhalari okumaya basladi. "No parking" "Neden oyle yazmislar anne?" diye sordugunda artik okuyabildigini anladim :) Nitekim birkac gun sonra ogretmeni de soyledi. Bir konuya cok ilgi duyan bir kisinin kendi kendine ogrenebileceginin en guzel gostergelerinden biri bu bence.
Egitim bilimcisisi Sugata Mitra'nin su konusmasini izlemis miydiniz?
Biraz uzunca,17 dakika, cayinizi alip seyretmenizi tavsiye ederim. Mitra, bu videoda self-driven learning'ten ("kendi kendine ogrenme" diyebilir miyiz Turkce olarak, ne dersiniz) uzerine yaptigi deneylerden bahsediyor. Ben cok etkilenmistim bunu seyrettigimde.

4 yorum:

  1. Defne'ye mutlu bir okul yasami diliyorum. Ögrenirken mutlu olmak en önemlisi cünkü. Bizimki uzun zamandir 8-4 arasi gidiyor anaokuluna. Uzun ama bir sekilde yararli oluyor. Defne icin sorun olacagini sanmam. Videoyu merak ettim, ilk firsatta seyredecegim.

    YanıtlaSil
  2. Hayirli ugurlu olsun hayatinizin bu yeni donemi. Defne'ye de masallah diyorum, kendi icindeki cevheri zamani gelince nasil da cikariyor :)

    YanıtlaSil
  3. Evren, Banu,
    tesekkurler iyi dilekleriniz icin :)

    YanıtlaSil
  4. Okuma haberine cok sevindim :) Ne guzel... Okul hayatiniz da mutlulukla baslasin ve devam etsin. Oynayarak ve eglenerek ogrensin Defnecik.

    YanıtlaSil